ORKUN KİMDİR?

2010 yılında İngiltere’nin Keele Üniversitesi’nde Felsefe ve Psikoloji çift ana dal mezunu olarak üniversite eğitimini tamamlayan Orkun Özocak, aynı yıl yaptığı araştırmalarla Avrupa Psikoloji Öğrenci Birlikleri Federasyonu tarafından psikolojide Avrupa ikinciliği ödülüne layık görüldü. İngiltere’de Ulusal Sağlık Örgütüne bağlı North Staffordshire Üniversite Hastanesi’nde çalıştı. Uygulamalı Davranışsal Terapiler ile Kabullenme ve Kararlılık Terapisi (ACT) süpervizyonunu tamamladı. Master eğitimi için gittiği Avustralya’da, Deakin Üniversitesi’nde okudu ve Avustralya Psikologlar Derneği Üyesi seçildi.

Ülkesine döndükten sonra LÖSEV bünyesinde, hastanelerde ve belediyelerde Psikolog olarak görev aldı. ODTÜ’de psikoloji bölümünde ders verdi. Aile ve Evlilik terapileri üzerine çeşitli eğitimler alarak, bireysel, çift ve aile terapilerini kendi merkezinde sürdürdü. ​

Orkun Özocak, Bütüncül terapi yaklaşımıyla yürüttüğü yeni nesil terapilerinde; stres, korku, öfke, anksiyete, ilişkilerde aldatma, ayrılıklar ve güven eksikliği yaşayan bireyler ile ailelere yönelik seanslar yapıyor. Bireylerin dengeli bir hayat temeli oluşturmalarına yönelik çalışmalarına devam ederken, şirketlerin çalışana destek programlarını "İyi Yaşam Danışmanlığı" kapsamında yönetiyor ve pek çok şirket, üniversite, özel kurumlarda eğitim ve seminerler veriyor.


Love Mafia Lounge'da Orkun'u Dİnleyİn

Orkun bir psikolog olarak bütüncül terapi yaklaşımıyla; stres, korku, öfke, anksiyete, ilişkilerde aldatma, ayrılıklar ve güven eksikliği yaşayan bireyler ile ailelere yönelik seanslar yapıyor. Kişilerin dengeli bir hayat temeli oluşturmalarına yönelik bireysel çalışmalarına devam ederken, şirketlere de "İyi Yaşam Danışmanlığı" kapsamında psikolojik danışmanlık hizmetleri sağlıyor ve pek çok şirket, üniversite, özel kurumlarda eğitim ve seminerler veriyor.

Orkun ile sohbetimize çekincelerimize ve korkularımıza rağmen yolumuza bağlanma ve sürece güvenme konusu ile başladık. Ardından mutluluk kavramını masaya yatırdık, Orkun bunu “Mutlulukta bir sorun var.” olarak nitelendiriyor. Ve mutluluğu şöyle tanımlıyor; “Sorunlar yaşamın bir parçası ve mutluluk ise bu sorunları çözdüğümüzde hissettiğimiz şeydir.” Hadi gelin Orkun’un süzgecinden geçmiş mutluluk tanımını hep beraber anlamlandıralım. 


Lettersfromlovemafia.jpg

Mutlulukta Bir Sorun Var!
 
Herkese merhaba,
 
Sevgi dolu kabilemiz Love Mafia’dan Orkun ben. Psikoloğum. Alanım evlilik, aile ve ilişkiler. Bugün sizinle, hepsinin temelini sağlam tutan “mutluluk” üzerine bir şeyler paylaşmak istedim. Alışık olduğumuz mutlu olmanın beş yolu yazısı değil ama bu, mutluluktaki "sorun"lara bakacağız. :)
 
Belki her birimiz için farklı bir anlamı vardır mutluluğun. Ama ortak bir yanımız var ki, çoğumuz mutluluğu iyi olma hali ile karıştırıyoruz. Bu yüzden, hepimizin etkisinde kaldığı pandemi süreci bizi en çok mutluluğumuzdan vurdu.
 
Herkes sorunlarından şikayetçi. Malum koronavirüs sadece can güvenliğimizi değil, psikolojimizi de tehlikeye atıyor. Pandeminin yarattığı kaygıların, zihin sağlığımıza etkileri üzerine onlarca yazı yazıldı. Peki, bu kadar belirsizliğin, “ya bulaşırsa” endişesinin ortasında iyi hissetmek ve hayatımıza mutlu mesut devam edebilmek mümkün mü?
 
İşte burada, sorunlarımıza karşı bakış açımız devreye giriyor…
 
Sorunlar hayatın sabitleridir ve hayat, sorun çözerken başımıza gelen şeydir. En çok şüphe ve merak duymamız gereken şeyler ise bize "sorun" yaratan, düşüncelerimiz ve duygularımızdır. Önemli olan sorunu nasıl ele aldığımız. Mutluluğu doğrudan bir amaç haline getirdiğimizde, sorunlar birer engelden öteye geçemiyor. Tutum olarak sorunları bir gelişim alanı olarak gördüğümüzdeyse, mutluluğumuza engel olmaktan çıkıyorlar. Başarı da aslında biraz bu bakış açısında...
 
İnsanın sürekli durumlar yerine, içinde karşıtlık barındıran durumlardan keyif aldığını öne süren Freud’a göre, mutsuzluğu tatmadan mutlu olmamız zor görünüyor. Eğer sen de mutlu olmak için hep bir şeylerin değişmesini, iyi olma halini bekleyenlerden isen, bugün bakış açını değiştirmeyi deneyebilir misin?
 
Çok sevdiğim bir söz; “Gerginlik kendisini arayan sevgidir.” Sen de sıkıntılarına bu bakış açısıyla yaklaşsaydın neler değişirdi? Aslında dertlerimizdir bizi pişiren. Sorunlarımızdır daha iyi olmak için bizi motive eden… Hayatta her zaman sorunlar olacak ve mutluluk, sen bu sorunları çözdükçe var olacak. Hayatının 'yolunda gitmeyenleri' bırak seni hep daha iyi versiyonuna taşısın.
 
Zor zamanlar mutlu insanlar yaratır. O zaman, mutlulukta her daim bir sorun vardır. 

Mutluluğa bir de bu açıdan baksaydın nasıl olurdu?
 
Ps: Önlemleri göz önünde bulundurarak tatilini kısa kesenler, hatta şehirden hiç ayrılamayanlar için kaosa dönen duygularına biraz empatiyle yaklaşmasını sağlayacak bir de animasyon film önerim var:

Ters Yüz / Inside Out
 
Sevgiyle kalın!
 
Orkun Özocak