neşe KİMDİR?
Neşe Merdinler, nörobilim, nöroplastisite ve nöropsikoloji temelli zihinsel dönüşüm ve holistik nefes konularında uzmanlaşmış bir kognitif nörobilim ve nöropsikoloji uzmanıdır. Yıldız Teknik Üniversitesi Matematik Mühendisliği mezunu olan Neşe, 20 yıl kurumsal gayrimenkul sektöründe iş geliştirme alanında orta ve üst yöneticilik yaptıktan sonra, babasının Alzheimer teşhisi üzerine nörobilim alanına yönelmiştir. Dr. Bülent Madi, Dr. Gabor Mate, Dr. Joe Dispenza ve Gregg Braden gibi uzmanlardan eğitimler almış ve Cambridge Üniversitesi Sürekli Eğitim Enstitüsü’nde “Kognitif Psikoloji ve Nöropsikoloji” eğitimi tamamlamıştır. 2018’de kurduğu MindCrAft by Neşe Merdinler markası altında yönetim danışmanlığı, kurumsal eğitmenlik, keynote konuşmacılığı ve lider koçluğu yapmaktadır. Aynı zamanda üniversite öğrencilerine yönelik projelerde aktif rol almakta ve çeşitli eğitim programları düzenlemektedir.
Love Mafia Lounge'da neşe’yİ Dİnleyİn
Podcast notları
Zihin ve Nefes Koçu Neşe Merdinler kendini nöropsikoloji alanında geliştirmekte ve analitik atölyeler ve bireysel seanslar düzenlemekte. Neşe ile kendine niyet edişinin başlangıcı olan panik atağa, nefesin ve zihnin ahenkli çalışmasının bedenimiz üzerindeki etkilerine dair derin bir sohbete daldık.
Neşe’yi Instagramdan @nesemerdinler hesabından izleyebilirsiniz.
BİR ANTAGONİSTİN DÜNYA GÜNCESİ
Çok heyecanlı, stresli, mutlu, buruk, üzgün karmaşık duygular esiyordu her yanımdan. Uzun zamandır içten içe beklediğim “Antagonist” dünyayı uçurmak için kanatlarının arasına almıştı. Bu uçuşun hasarsız olmayacağını biliyordum ama uçuşun ve varacağımız yerin beklentisiyle epeyce bir akışa bırakmıştım kendimi...
Kimileri ise dünyanın üzerine kanat açmadı, “çöktü” diye nitelendiriyorlardı. Çok kızgındılar... Suçlu hep başkalarıydı, suç hep dışardaydı...Hep “diğerlerinin” yüzündendi bu “Antagonist”in gelişi. Anlayışlı davranmaya mecalim yoktu pek, “kafanızın içindeki film makinasına aksiyonlu bir “katil kim” filmi takıp perdede aşk filmi göremezsiniz” diye ses vermek istiyordum... Acaba bu sesi çıkarmak kumsaldaki bir deniz yıldızını dahi olsa kurtarmaya yetmez miydi? Yeterdi... Ben de elimden ne geldiyse onu yapmak için niyet ettim...
Tam dere tepe düz yollarda yürürken, deniz yıldızlarını denizlere tek tek geri gönderirken, yolda bir kabile çıktı karşıma…Işıkla baktık birbirimizin gözlerine. “Biz” dediler, “deniz yıldızlarını birlikte toplamaya ve suya bırakmaya geldik. Antagonist bize ışık oldu. Bu ışığı tüm deniz yıldızlarına ulaştırmaya bizimle var mısın?”. Kalbim göğsümün içinden fırlayacak gibi oldu, biz uzun zamandır onunla birlikte olmayı, atmayı ve birbirimizi dinlemeyi öğrenmiştik. Ben de onu dinledim. Aşk’la “tamam” dediğim bu kabile ile de yollara vurdum. Bu bir Aşk Mafyası idi. Love Mafia ile böyle tanıştım...
“Antagonist” bizimle hala, hep bizimleydi. Şimdi sen belki de merak ediyorsundur kim bu “Antagonist” diye. O aslında sensin. Corona’yı yaratan da senin “Antagonist” in. Zihnindeki virüsleri görmen için yaptı bunu. Antagonist sadece senin için çalışır. Seni yolundan ve yönünden döndürmek, gerçeğini bulmana el vermek, kendini gerçekleştirmeni sağlamaktır tek amacı. Çünkü sen mükemmel komplike düzeyde bir yaratımsın ve buraya gelme amacını gerçekleştirmelisin.
“ANTAGONİSTİNİ SEV, ONDAN KORKMA! ONUN ALDATICI MASKESİNİN VE MERHAMETSİZLİĞİNİN ALTINDA GİZLENEN TEK VE YEGANE AMAÇ, SENİN ZAFERİNDİR.” -Stefano D’Anna/ Tanrılar Okulu