Duygusal İNOVASYON
Süre
1.5 - 3 Saat
Format
Webinar / Online
Özet
Bugün içinde bulunduğumuz, hızına beynimizdeki sinapsların bile yetişmekte zorlandığı değişim sürecinde doğru ve değerlerimizle tam uyumlu kararlar vermek o kadar kolay olmuyor. Temelde dört ana konuda yaşadığımız değişim, duygu ve tutumlarımızın da değişmesine neden oluyor. Doğal olarak değişen duygu ve tutumlarımız karar alma şekil ve hızımızı da etkiliyor. İnsan ilişkilerine yüklediğimiz anlamdaki değişimler ise aslında hepimizin varmaya çalıştığı üstel insanlık yolundaki umutlarımızı arttırıyor.
Detaylar
İnsanı ameliyat etmek için uyutmak, ruhu ameliyat etmek için uyandırmak gerekir.
- Tolstoy
Bir düşünün; sıradan bir günde dahi çoğu zaman dümeni kimin tuttuğunu fark bile etmediğimiz ne çok anlık kararlar veriyoruz. Kimi zaman da tüm bilincimizle geçmişe ve geleceğe yaptığımız zaman yolculuklarından aldığımız ipuçları ile en doğru kararı, bilişsel yeteneğimize güvenerek vermeye çalışıyoruz. Evet bazı zamanlar dümeni kalbimiz ele alıyor, yüreğimizin götürdüğü yere gidiyoruz. Bazen de beynimiz “Dur! Bu iş bende...” diyor, aklın yolunun bir olduğuna güveniyoruz. Her ne şekilde olursa olsun aldığımız bilinçli ve bilinçsiz kararlarla hem kendimizin, hem çevremizdeki insanların, hatta ve hatta dünyanın öbür ucundaki bir kelebeğin hayatını bile etkileyebiliyoruz.
Bugün içinde bulunduğumuz, hızına beynimizdeki sinapsların bile yetişmekte zorlandığı değişim sürecinde doğru ve değerlerimizle tam uyumlu kararlar vermek o kadar kolay olmuyor. Temelde dört ana konuda yaşadığımız değişim, duygu ve tutumlarımızın da değişmesine neden oluyor. Doğal olarak değişen duygu ve tutumlarımız karar alma şekil ve hızımızı da etkiliyor. İnsan ilişkilerine yüklediğimiz anlamdaki değişimler ise aslında hepimizin varmaya çalıştığı üstel insanlık yolundaki umutlarımızı arttırıyor.
Beynimizin farklı bölümleri kendi konfor alanını korumak için sürekli mücadele halinde. Mücadeleyi kazanan taraf ise aldığımız kararların altındaki imzanın sahibi. İşte bugün davranış bilimi bize doğru kararlar verebilmek adına sahip olacağımız en büyük erdemin iç müzakere olduğunu söylüyor. İç müzakere yolculuğunun sekteye uğraması ise; kendi özümüzden fedakarlık etmek veya kararsız kalmak gibi iki temel duygusal yorgunluk kaynağı yaratıyor.
Peki bizi ve belki de çevremizi mutsuz edecek bu iki köşeden kaçınarak “hayırlı” kararlar verebilmemizin bir yolu var mı? Biz var olduğuna inanıyoruz.
konular ve kazanımlar
Sizlerle birlikte gerçekleştireceğimiz Duygusal İnovasyon paylaşımında;
Kendi iç müzakerecilerimizi tanıma
Sahip olduğumuz büyük dörtlünün farkına varma
Bu müzakerecileri kabul ve takdir etme
Fikirlerimizin birbiriyle konuşmasını öğrenme
Kendi merkezimize odaklanarak doğru kararlar verme